İsrail ve Hamas, Çatışmaların Sonlandırılması ve Rehinelerin Serbest Bırakılması Planının 'İlk Aşaması' Konusunda Anlaştı

Siyasi

Filistin-İsrail çatışması

Özet:

İsrail ve Hamas, çatışmaların durdurulması ve en azından bazı rehine ve tutukluların serbest bırakılmasını öngören barış planının "ilk aşaması" konusunda anlaştı.

ABD Başkanı Donald Trump, 8 Ekim 2025'te Washington DC'deki Beyaz Saray'ın Devlet Yemek Salonu'nda düzenlenen yuvarlak masa toplantısında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun kendisine uzattığı, Ortadoğu barış görüşmeleriyle ilgili olduğunu söylediği notu okurken el kol hareketleri yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas'ın, çatışmaların durdurulması ve en azından bazı rehine ve tutukluların serbest bırakılmasını öngören barış planının "ilk aşaması" konusunda anlaştıklarını söyledi.

Trump, "Bu, TÜM rehinelerin çok yakında serbest bırakılacağı ve İsrail'in, Güçlü, Kalıcı ve Ebedi bir Barışa giden ilk adım olarak, birliklerini kararlaştırılan bir hatta çekeceği anlamına geliyor," diye yazdı. "Tüm taraflara adil davranılacak!"

Mısır'da günlerdir müzakereciler, Trump'ın desteklediği ve iki yıllık savaşa kalıcı bir son verip bölgede sürdürülebilir bir barış sağlayacağını umduğu bir barış planı üzerinde görüşüyor.

İlk anlaşma İsrailli yetkililer, Hamas ve arabulucu Katar tarafından teyit edildi. Tarafların, Hamas'ın Trump'ın talep ettiği gibi silahsızlanıp silahsızlanmayacağı ve savaştan zarar görmüş bölgenin nihai yönetimi de dahil olmak üzere, çatışmanın geleceğiyle ilgili daha çetrefilli konularda herhangi bir ilerleme kaydedip kaydetmedikleri henüz belli değil.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu sosyal medyada yaptığı açıklamada, "Tanrı'nın yardımıyla hepsini eve getireceğiz" dedi.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği ve çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne yol açan saldırıyla başladı. İsrail'in misilleme amaçlı askeri harekâtı on binlerce Filistinlinin ölümüne, Gazze'nin yerle bir olmasına ve küresel siyasetin altüst olmasına neden oldu.

Trump Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD ve Katar'dan üst düzey yetkililerin, İsrail-Hamas savaşını sona erdirmek için devam eden müzakerelerin üçüncü günü için Mısır'daki bir tatil beldesine gitmesinin ardından, birkaç gün içinde Ortadoğu'ya bir seyahat planladığını söyledi.

Trump, Beyaz Saray'da farklı bir konu hakkında düzenlenen yuvarlak masa toplantısının açılışında, "Haftanın sonuna doğru oraya gidebilirim," dedi. Trump, seyahatin Pazar günü gerçekleşebileceğini belirterek, "müzakerelerin çok iyi gittiğini" ekledi. Anlaşmaya dair bir başka ipucu da, etkinliğin ilerleyen saatlerinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Trump'a Beyaz Saray'ın kırtasiyesinde "Anlaşmayı duyurmak için önce bir Truth Social gönderisini onaylamanız gerekiyor" yazan bir not göndermesiyle geldi. Truth Social, başkanın tercih ettiği sosyal medya platformu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 8 Ekim 2025'te ABD'nin Washington DC kentindeki Beyaz Saray'da düzenlenen ve Trump'ın 22 Eylül'de başkanlık kararnamesiyle yerel "terör örgütü" ilan ettiği anti-faşist hareket "Antifa" hakkında düzenlenen yuvarlak masa toplantısında ABD Başkanı Donald Trump'a Gazze önerisi hakkında bilgi veriyor.

Not, Trump'ın "Orta Doğu'da bir anlaşmaya çok yakınız" demesine neden oldu.

Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'in Çarşamba günü görüşmeler için Şarm el-Şeyh'e gelmesi ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani'nin de katılımı, müzakerecilerin Gazze'deki savaşı sona erdirme amaçlı Amerikan planının en zorlu konularına derinlemesine inmeyi hedeflediklerinin bir işaretiydi . İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun başdanışmanı Ron Dermer de görüşmelerde hazır bulundu.

Hamas, militan grubun kalan tüm rehineleri serbest bırakmasının ardından İsrail'in Filistin topraklarında askeri operasyonlarına yeniden başlamayacağına dair arabuluculardan kesin garanti istediğini söylüyor.

Kaynak: CNBC

Risk Uyarıları ve Yatırım Sorumluluk Reddi Beyanları

İşlem yapmanın yüksek derecede risk içerdiğini ve herhangi bir strateji veya yatırım yöntemini takip etmenin potansiyel kayıplara yol açabileceğini anlıyor ve kabul ediyorsunuz. Sitedeki içerik, katkıda bulunanlarımız ve analistlerimiz tarafından yalnızca bilgilendirme amaçlı sağlanmaktadır. Herhangi bir ticari varlığın, menkul kıymetin, stratejinin veya başka bir ürünün kendi yatırım hedeflerinize ve finansal durumunuza göre yatırım yapmaya uygun olup olmadığını belirlemekten yalnızca siz sorumlusunuz.

Favorilere Ekle

Paylaş

İngiltere Başbakanı Starmer, Modi Toplantısında Ticaret ve Teknoloji Bağlarını Övecek

Manuel

Ekonomik

Siyasi

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Hintli mevkidaşı Narendra Modi, perşembe günü yapacakları bir toplantıyla, ülkeleri arasındaki derinleşen ticari ilişkileri kutlayacak. Bu toplantıda, Hindistan'ın İngiltere'ye daha fazla yatırım yapacağı duyurulacak ve ikili bir görüşme gerçekleştirilecek.

Starmer'ın ofisinden yapılan açıklamada, Hindistan'a yapacağı ziyaretin ikinci ve son gününde, yakın zamanda imzalanan bir ticaret anlaşmasının yanı sıra geçen yıl temmuz ayında başlatılan bir teknoloji güvenliği girişimini görüşeceği belirtildi.

Başbakanla birlikte 100'den fazla şirket ve kuruluşun Hindistan'a seyahat ettiği İngiltere'nin en büyük ticaret heyetinin ziyareti sırasında, 64 Hintli şirketin toplamda 1,3 milyar sterlin (1,75 milyar dolar) yatırım yapacağı duyuruldu.

Starmer, "İngiltere-Hindistan ticaret anlaşması halihazırda büyümenin önünü açıyor ve bugünkü duyurular iki ulusumuz arasında yeni bir iş birliği döneminin başlangıcını işaret ediyor" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergilerini artırmasının ardından dünyanın beşinci ve altıncı büyük ekonomileri arasında varılan anlaşma, 2040 yılına kadar ikili ticaret hacminin 25,5 milyar sterlin daha artırılmasını hedefliyor.

Hindistan Ticaret Bakanlığı, Çarşamba günü ülkelerinin ticaret bakanlarının toplantısının ardından yaptığı açıklamada, ileri imalat, dijital ticaret, temiz enerji ve hizmetler gibi sektörlerde daha yakın bir şekilde çalışmak konusunda anlaştıklarını söyledi.

Ancak ülkeler her konuda aynı fikirde değil. Modi Salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in doğum gününü kutladıktan sonra, Starmer gazetecilere şaka yollu, İngiltere'nin Ukrayna'ya verdiği güçlü destek ve Rusya'nın işgalini kınaması nedeniyle kendisinin aynı şeyi yapmayacağını söyledi.

İngiltere, Hindistan'ın stratejik bağımsızlığına saygı duyduğunu belirtirken, İngiltere heyetine katılan eski ticaret bakanı İskoçya Dışişleri Bakanı Douglas Alexander, gazetecilere yaptığı açıklamada, bu konunun Starmer'ın Modi ile yakın ilişkisini İngiltere ekonomisini büyütmek için kullanmasını engellemediğini söyledi.

Kaynak: Reuters

Bugünün tüm ekonomik gelişmelerinden haberdar olmak için ekonomik takvim sayfamızı ziyaret edin.

Risk Uyarıları ve Yatırım Sorumluluk Reddi Beyanları

Favorilere Ekle

Paylaş

Fed Yetkilileri Faiz Oranlarını Düşürmeye İstekli, Ancak Enflasyon Planları Rayından Çıkarabilir

Manuel

Merkez Bankası

Ekonomik

Federal Açık Piyasa Komitesi'nin Çarşamba günü yayınladığı tutanaklara göre, enflasyon endişelerinin başında yer almaya devam etmesine rağmen, Federal Rezerv yetkilileri geçen ay merkez bankasının etkili faiz oranını çeyrek puan düşürdüler.

Tutanaklar, Fed'in bu yıl ilk kez faiz oranlarını düşürmesine yol açan görüşmeleri ayrıntılı olarak ele alıyor. Merkez bankacıları, düşük enflasyon ve yüksek istihdamı koruma gibi ikili görevlerini yerine getirmeye çalışırken bir ikilemle karşı karşıya. Enflasyon, Fed'in yıllık %2 hedefinin üzerinde kalırken, istihdam artışı neredeyse durma noktasına geldi.

Fed politika yapıcıları, istihdamı artırmak için federal fon oranını düşürmek veya enflasyonu düşürmek için daha uzun süre yüksek tutmak gibi seçenekler arasında boğuşuyor. Fed'in temel faiz oranı, her türlü kısa vadeli kredinin borçlanma maliyetlerini belirlediği için ekonomiyi etkiliyor.

Piyasalar Fed'in bu yılki kalan toplantılarında iki faiz indirimi daha yapmasını beklerken, Fed yetkilileri enflasyonu yakından takip ediyor ve önümüzdeki aylarda beklenenden daha yüksek fiyat artışlarının bu beklentileri boşa çıkarabileceğini öne sürüyor.

TradeStation'ın küresel piyasa stratejisi başkanı David Russell, bir yorumunda, "İki faiz indirimi daha kesin değil çünkü politika yapıcılar enflasyon yetkilerini bırakmıyorlar" dedi.

Bunun Finansmanınızı Nasıl Etkilediği

Tutanaklar, Federal Rezerv yetkililerinin bir sonraki hamlelerinin ne olabileceği konusunda hâlâ boğuştuklarını gösteriyor. Bu durum, federal fon faiz oranının her türlü kredinin borçlanma maliyetlerini etkilemesi nedeniyle finansal geleceğinizi planlamanızı da zorlaştırabilir.

Fed'in politika komitesinin 12 üyesinin tamamı faiz oranlarını en az çeyrek puan düşürme yönünde oy kullanmasına rağmen, bazıları faiz oranlarını değiştirmeden bırakmanın yeterli olacağını söyledi.

Tutanaklarda, "Bazı katılımcılar, bu toplantıda federal fon faiz oranının sabit tutulmasının yerinde olduğunu veya böyle bir kararı destekleyebileceklerini belirttiler," denildi. "Bu katılımcılar, Komite'nin %2 enflasyon hedefine doğru ilerlemenin bu yıl enflasyon göstergelerinin artmasıyla durakladığını ve enflasyonun zamanında hedefine ulaşamaması durumunda uzun vadeli enflasyon beklentilerinin yükselebileceğinden endişe duyduklarını belirttiler."

Fed yetkilileri, son kamuoyu açıklamalarında, merkez bankasının ikili yetkilerinin onu zıt yönlere çekmesiyle zor bir durumda olduğunu vurguladılar. Çoğu, kademeli faiz indirimlerini destekledi; ancak Başkan Donald Trump tarafından FOMC'ye yeni atanan ve sert indirimleri savunan Stephen Miran dikkat çekici bir istisna.

En azından bir Fed yetkilisi, Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, tarifelerin ekonomiyi durgun büyüme ve yüksek enflasyon dönemine, yani "stagflasyon" olarak bilinen bir döneme ittiğinden endişe duyuyor.

Kashkari, Salı günü Minneapolis'te düzenlenen bir etkinlikte, "Gümrük vergilerinin yurt dışından satın aldığımız malların fiyatlarını artırdığını ve ekonomik faaliyetleri yavaşlatabileceğini biliyoruz," dedi. "İncelediğimiz bazı veriler durgun enflasyon sinyalleri veriyor."

Enflasyon ve iş piyasası konusunda endişe duyanlar sadece Fed yetkilileri değil.

New York Federal Rezerv Bankası'nın Salı günü yayınladığı bir ankete göre, tüketicilerin enflasyon beklentileri kötüleşti ve iş kaybı beklentileri arttı. NY Fed'in Tüketici Beklentileri Anketi, bir yıllık enflasyon beklentilerinin Ağustos ayındaki %3,2'den Eylül ayında %3,4'e yükseldiğini, beş yıl sonraki yıllık enflasyon beklentilerinin ise %2,9'dan %3'e yükseldiğini gösterdi.

FOMC'nin bir sonraki politika kararını 29 Ekim'de vermesi planlanıyor.

Kaynak: Investopedia

Bugünün tüm ekonomik gelişmelerinden haberdar olmak için ekonomik takvim sayfamızı ziyaret edin.

Risk Uyarıları ve Yatırım Sorumluluk Reddi Beyanları

Favorilere Ekle

Paylaş

Tarife Türbülansı ABD Tedarik Zincirlerinde Belirsizliği Derinleştiriyor

Manuel

Hisse senetleri

Siyasi

Lojistik uzmanları, Trump yönetiminin ağır vasıtalara uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisinden Çin ve Hindistan'dan gelen endüstriyel girdilere ve mamul mallara uygulanan vergilere kadar uzanan son ithalat tarifeleri dalgasının, ABD'li nakliyecilerin ve üreticilerin istikrar arayışına girmesine neden olduğunu söyledi.

Ulaştırma teknolojisi firması Breakthrough'un baş ekonomisti Marc Schaffer, tarife değişikliklerinin, hacimlerin büyük ölçüde sabit kaldığı ve nakliyecilerin piyasa sonunda değiştiğinde önemli taşıyıcı ilişkilerini korurken maliyet kontrolüne odaklandığı "uzun süreli bir yük durgunluğu" olarak adlandırdığı bir dönemde geldiğini söyledi.

ABD merkezli bir girişim şirketi olan Breakthrough, nakliyecilere sürdürülebilir yakıt ve yük çözümleri sunmaktadır. Şirketin verileri, şirketlerin değişken maliyetler ve yeni ticaret engelleri nedeniyle önemli kararları ertelemesi nedeniyle çoğu sektörde yük taşımacılığında düşük bir büyüme olduğunu göstermektedir.

Schaffer, FreightWaves'e verdiği demeçte, "Son birkaç aydaki verilere bakarsanız, yıllık bazda neredeyse sıfıra yakın bir büyüme oranına ulaşmış durumda ve bu noktada büyük bir durağanlık yaşanıyor. Büyük kararlar yok, piyasada büyük bir belirsizlik var," dedi.

Schaffer, ithal orta ve ağır hizmet kamyonlarına önerilen %25 gümrük vergisinin, daha küçük taşıyıcıları sıkıştırabileceğini ve aşırı kapasite ve yüksek finansman maliyetleri nedeniyle zaten yavaşlamış olan filo değiştirme döngülerini daha da zorlaştırabileceğini söyledi.

Schaffer, "Sanırım tüm bunlar, 232. Madde soruşturmasını yaptıkları için biraz beklenen bir durumdu," dedi. "Politika analistim, sahada bunun tam olarak ne anlama geldiğine dair tüm detayları içeren imzalı bir kararname beklediğimizi söyledi."

Üreticiler 'yeni normale' hazırlanıyor

Fictiv'deki yöneticiler, değişen gümrük vergilerini planlamaya çalışan müşteriler arasında da benzer bir kafa karışıklığı görüyor.

Şirketin lojistik ve ithalat uyumluluk başkanı Vinny Licata, "[Gümrük vergilerini] yeni normal olarak görüyoruz," dedi. "Yaptığımız şey, platformumuza yükleyerek müşterilerimize gümrük vergisi maliyet oranlarının ne olacağı konusunda daha fazla şeffaflık sağlamaktı."

San Francisco merkezli Fictiv, ABD imalat sanayisi için özel mekanik bileşen parçaları için talep üzerine tedarik hizmetleri sunmaktadır. Şirketin ABD, Çin, Hindistan ve Meksika'da toplam 400 çalışanı ile üretim faaliyetleri bulunmaktadır.

Fictiv'in platformu, canlı gümrük oranlarını teklif etme ve tarifelerin ürün kategorisine veya menşe ülkeye bağlı olarak %15 ile %50 arasında dalgalanması nedeniyle gerçek zamanlı maliyet görünürlüğü sağlama yeteneğine sahiptir.

Licata, üreticilerin üretimi başka yere taşıyıp taşımamayı değerlendirirken bu şeffaflığın kritik öneme sahip olduğunu söyledi.

"Bir bölgede üretime başladığınızda, onu kolayca taşıyamazsınız," dedi. "Müşterilerin bu taahhüdü vermeden önce maliyet etkilerini anlamalarına yardımcı oluyoruz."

Yakın kaynak kullanımı ivme kazanıyor, ancak zorluklar devam ediyor

Licata, firmaların jeopolitik risklerden korunma arayışında olması nedeniyle Fictiv'in yurt içi ve yakın kaynak kullanımı faaliyetlerinde büyüme görmeye devam ettiğini söyledi.

Licata, Meksika operasyonlarının ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) çerçevesinde genişlediğini ve bazı müşterilerin üretimi sınırın güneyine kaydırdığını söyledi.

Eli Lilly ve Fujifilm gibi büyük firmalar maliyetleri daha kolay karşılayıp ABD tesislerine yatırım yapabiliyor, ancak daha küçük ve orta ölçekli üreticiler baskı altında kalmaya devam ediyor.

Licata, "ABD'ye daha fazla üretim geri dönecek," dedi, "ama eskisi gibi olmayacak; gelişmiş, otomatikleştirilmiş ve teknoloji odaklı olacak."

Veri görünürlüğü yeni rekabet avantajı haline geliyor

Schaffer, teknoloji ve veri odaklı görünürlüğün hayati önem taşıyacağı konusunda hemfikir. Breakthrough'un müşterileri, maliyet baskısı altında verimlilik elde etmek için hat düzeyinde fiyatlandırma analizlerine ve sürdürülebilirlik ölçümlerine büyük ölçüde güveniyor.

Schaffer, "İster mod değiştirmek, ister boşta geçen kilometreyi azaltmak, isterse maliyet eşitliği sağlayan alternatif yakıtları belirlemek olsun, daha akıllı kararlar almak için verileri kullanmak önemli." dedi.

Şimdilik her iki yönetici de 2026'nın, tarifeler, dar marjlar ve politika belirsizliğinin sektörün dayanıklılığını test etmeye devam etmesiyle birlikte, yavaş yük artışı ve istikrarlı ancak mütevazı oran artışlarının (yaklaşık %2 ila %3) görüleceği bir yıl olacağını öngörüyor.

Schaffer, "Daha kesin bilgi ve netlik elde edene kadar," dedi, "şirketler yaptıklarını yapmaya devam edecekler; istikrar sağlamaya ve kontrol edebileceklerini kontrol etmeye çalışacaklar."

Kaynak: FreightWaves

Risk Uyarıları ve Yatırım Sorumluluk Reddi Beyanları

Favorilere Ekle

Paylaş

XRP kaldıraçlı ETF'lerin yükselişi, kripto yatırım stratejilerinde bir değişimin sinyalini veriyor

Manuel

Kripto para

Yatırımcıların XRP'ye olan ilgisi, yatırımcıların spot varlıklarının ötesinde maruz kalma oranlarını artırmanın yeni yollarını aramasıyla artıyor.

XRP odaklı kaldıraçlı borsa yatırım fonlarının (ETF) yükselişi bu eğilimi gösteriyor ve katılımcıların geleneksel birikimi daha yüksek riskli, daha yüksek getirili stratejilerle nasıl tamamladığını ortaya koyuyor.

Kaldıraçlı XRP ETF'leri

Önde gelen ETP ihraççılarından GraniteShares, 7 Ekim'de GraniteShares 3x Long XRP Günlük ETF ve GraniteShares 3x Short XRP Günlük ETF olmak üzere iki XRP tabanlı kaldıraçlı fon çıkarmak için başvuruda bulundu. Şirket ayrıca Bitcoin, Ethereum ve Solana'ya odaklanan kaldıraçlı ürünler için de başvuruda bulundu.

Bu fonlar, XRP'nin günlük kazanç veya kayıplarını üç katına çıkarmayı hedefliyor ve yatırımcılara, sürekli vadeli işlem piyasalarına güvenmeden pozisyonlarını ayarlamaları için düzenlenmiş ve likit bir yol sağlıyor.

Bu girişim, piyasaya sürülmesinden sonraki altı ay içinde toplam net varlıkları 400 milyon doları aşan Teucrium'un XXRP ETF'sinin başarısının ardından geldi.

Benzer şekilde, XRP/USD paritesinin günlük performansının iki katını sunmak üzere tasarlanan ProShares'in Ultra XRP ETF'i (UXRP) 100 milyon dolardan fazla varlık topladı.

Bu kaldıraçlı ETF'lerin toplam değeri şu anda 500 milyon doların üzerinde. Bu rakam, bir yıldan kısa bir süre önce piyasaya sürülen ve onaylı spot emsallerinin önünde olan fonlar için etkileyici bir rakam.

Kaldıraçlı ETF'ler günlük sıfırlamalardan kaynaklanan oynaklık düşüşü gibi içsel riskler taşısa da, hızlı büyümeleri, kripto paraların spekülatif enerjisini geleneksel finansal altyapıyla birleştiren esnek, düzenlenmiş araçlara yönelik karşılanmamış talebin altını çiziyor.

Varlık yönetim şirketi Bitwise'ın danışmanı Jeff Park, bu durumu şöyle açıklıyor:

"Kaldıraçlı ETF'lerin bir hisse senedi üzerindeki etkisini anlamak sezgiseldir. Sürekli kaldıraç hedefleri, temel fiyat dalgalandıkça etkili bir şekilde yüksekten al, düşükten sat işlem modeli yaratır. Özünde, refleksif olarak otokorelasyona uzun pozisyon alırlar."

XRP türevlerinin büyümesi

Bu arada, XRP kaldıraçlı ürünlerdeki bu artış, dijital varlığın türev faaliyetlerindeki daha geniş çaplı artışla paralellik gösteriyor.

Coinglass'ın verilerine göre XRP vadeli işlemlerindeki açık pozisyon yaklaşık 9 milyar dolara yükselirken, Ekim ayı başından bu yana ortalama hacim 7 milyar doların üzerinde kaldı.

Veriler, hem kurumsal hem de spekülatif sermayenin spot piyasalardan uzaklaşmak yerine, birden fazla kanal aracılığıyla pozisyonlarını genişlettiğini gösteriyor. Artan talep, olgunlaşan bir piyasa yapısının kanıtıdır.

Spot birikim, uzun vadeli yatırımcı güvenini desteklerken, kaldıraçlı ETF'ler, ABD hükümetinin kapanmasının ardından düzenleyici incelemelerin yeniden başlamasıyla spot ETF onayları gibi potansiyel katalizörler öncesinde kısa vadeli taktiksel konumlandırmaya hizmet ediyor.

Genel olarak, XRP'nin gelişen piyasası artık spot yatırımcılar, vadeli işlem yatırımcıları ve kaldıraçlı ETF yatırımcılarından oluşan çok katmanlı bir katılımı yansıtıyor. Bu gruplar birlikte, piyasa derinliği ve katılımın genişliğinin geçmiş yıllardaki spekülatif faaliyetler kadar önemli olduğu, daha likit ve çeşitlendirilmiş bir ekosistem oluşturuyor.

Kaynak: Cryptoslate

Risk Uyarıları ve Yatırım Sorumluluk Reddi Beyanları

Favorilere Ekle

Paylaş

ABD Ürün Stokları Düşerken ve Hisse Senetleri Yükselirken Petrol Yükseliyor

Manuel

Emtia

Petrol, hükümetin iç ürün stoklarında düşüş olduğunu gösteren raporunun ardından bir haftanın en yüksek seviyesine yükselirken, genel piyasalardaki güçlenme ham petrol fiyatlarını destekledi.

Batı Teksas Petrolü (WTI), ABD hisselerindeki yükselişin de etkisiyle %1,3 artışla varil başına 62 doların üzerine çıktı. Enerji Bilgi İdaresi (EIA), Oklahoma'daki Cushing merkezinde haftalık 763.000 varillik bir düşüş ve genel olarak petrol ürünleri stoklarının azaldığını bildirdi. Özellikle ABD damıtılmış petrol hisseleri, Haziran sonundan bu yana en büyük düşüşü yaşadı. ABD Ürün Stokları Düşerken ve Hisse Senetleri Yükselirken Petrol Yükseliyor_1

ABD Ürün Stokları Düşerken ve Hisse Senetleri Yükselirken Petrol Yükseliyor_1

OPEC+'ın üretimi artırması ve ABD'nin bu yıl rekor seviyede iç üretim öngörmesiyle birlikte, küresel arzın bolluğu beklentisi fiyat artışlarını sınırlıyor. Ukrayna'nın rafinerilere yönelik drone saldırılarının iç işleme kapasitesini azaltmasıyla, Rus ihracatı da 16 ayın en yüksek seviyesine yakın seyrediyor.

Danışmanlık şirketi Oilytics'in kurucusu Keshav Lohiya, "Kağıt fiyatları ile küresel dengelerdeki öngörülen aşırı arz arasındaki kopukluk devam ediyor," dedi. "Düz fiyatın 65-70 dolar bandında sabit kaldığı bir petrol ticareti dünyasına geri döndük."

Goldman Sachs Group Inc., küresel piyasanın bu çeyrekten gelecek yıla kadar günlük ortalama yaklaşık 2 milyon varil fazlayla karşı karşıya olduğunu belirterek, petrole yönelik düşüş görünümünü yineledi. Yulia Grigsby de dahil olmak üzere analistlerin bir notunda, bunun fiyatları aşağı çekeceği ve Brent petrolünün 2026'da ortalama varil fiyatının 56 dolar olması beklendiği belirtildi.

Şirket haberlerine göre, Exxon Mobil Corp., Irak'taki dev Mecnun petrol sahasını keşfetmek için temel oluşturan anlaşmalar imzaladı ve şirketin ülkedeki yaklaşık iki yıllık arasını sonlandırdı.

Kaynak: Bloomberg

Risk Uyarıları ve Yatırım Sorumluluk Reddi Beyanları

Favorilere Ekle

Paylaş

Hisse senetlerini tokenleştirmeye yönelik kripto yarışı yatırımcı koruma endişelerini artırıyor

Adem

Kripto para

Kripto şirketlerinin hisse senetlerine endeksli token'ları satma yarışı, hızla büyüyen yeni ürünlerin yatırımcılar ve piyasa istikrarı için risk oluşturduğu konusunda uyarıda bulunan geleneksel finans şirketleri ve düzenleyici uzmanlar arasında alarm zillerini çalıyor.

Başkan Donald Trump'ın kripto paralara yönelik tutumu ve yönetiminin dostane düzenlemeler için yaptığı baskıdan cesaret alan kripto para sektörü, sektöre yönelik küresel çapta artan ilgiden yararlanmak için acele ediyor.

Robinhood (HOOD.O), Gemini (GEMI.O) ve Kraken gibi şirketler Avrupa'da tokenleştirilmiş hisse senetleri piyasaya sürerken, Coinbase (COIN.O), Robinhood ve girişim Dinari, ABD'de benzer ürünler piyasaya sürmek için onay almaya çalışıyor. Bu arada Nasdaq, geçen ay tokenleştirilmiş hisse senetleri sunmayı öneren ilk büyük borsa oldu.

Sektör, geleneksel hisse senetlerini takip eden blok zinciri tabanlı araçlar olan tokenleştirilmiş hisselerin, hisse senetlerinin 7/24 işlem görmesini ve anında takas edilmesini sağlayarak, likiditeyi artırıp işlem maliyetlerini düşürerek borsa piyasalarında devrim yaratabileceğini söylüyor. Tokenleştirme izleme sitesi RWA.xyz'ye göre, Eylül ayı itibarıyla bireysel yatırımcılara yönelik tokenleştirilmiş halka açık hisse senetlerinin toplam değeri, 12 ay önce sadece birkaç milyon dolarken, 412 milyon dolara yükseldi.

Birçok ürün hisse senedi gibi pazarlansa da, nadiren geleneksel hisse senetleriyle aynı hakları, açıklamaları ve korumaları sunarlar. Reuters'ın çeşitli ürünlere ilişkin incelemesine ve bir düzine sektör yöneticisi ve hukuk uzmanıyla yapılan röportajlara göre, bunun yerine daha riskli türevlere daha çok benziyorlar. Eleştirmenler, bunun yatırımcılar için riskleri artırdığını, tokenizasyonun ise genel olarak denetimsiz bırakılırsa piyasa bütünlüğünü zedeleyebileceğini ve likiditeyi parçalayabileceğini söylüyor.

Londra'daki Clifford Chance hukuk firmasının ortağı Diego Ballon Ossio, "Bir tür sentetik enstrüman yaratarak bu hisselere maruz kalıyorsunuz," dedi. "Satın aldığınız şeyin tam olarak ne olduğunu anlama yükü büyük ölçüde size yükleniyor."

Birkaç şirket, paylaşımlı bir dijital muhasebe defteri görevi gören bir yazılım olan blok zincirinde kendi deneysel hisse senedi token'larını çıkardı, ancak tokenleştirilmiş hisselerin çoğu halka açık şirketlere sabitlenmiş ve Ondo Global Markets ve Dinari gibi üçüncü taraflarca ihraç ediliyor. Bazı token'lar, hisse senetleri tarafından 1:1 oranında desteklenirken, diğerleri türevler aracılığıyla ekonomik riske maruz kalma sağlıyor.

Sektör, hisse senedi token'larına hangi düzenlemelerin uygulanacağı konusunda bölünmüş durumda ve yatırımcı hakları ve korumaları farklılık gösteriyor. Ürünler genellikle hiçbir mülkiyet, oy hakkı veya geleneksel temettü sağlamazken, token ihraççısı için karşı taraf riskine maruz kalma riski yaratıyor.

Örneğin, Nvidia'ya (NVDA.O) ve Tesla'ya (TSLA.O) bağlı, çeşitli yapı ve şartlara ve koşullara sahip birden fazla token bulunmaktadır.

1:1 teminatlandırma sunan Dinari'nin CEO'su Gabriel Otte, "Farklı tokenleştirilmiş tekliflerin farklı haklara ve farklı açıklamalara sahip olması... gerçekten büyük bir endişe kaynağı" dedi.

Robinhood, Haziran ayında halka açık şirketlere endeksli token alım satımını başlattı ve özel şirketlerin tokenleştirilmiş hisse senetlerini sunmayı planladığını açıkladı. Lansmanı tanıtmak için OpenAI'ye endeksli token'lar dağıttı. Bu token'lar, Robinhood'un kendi hüküm ve koşullarına göre OpenAI dönüştürülebilir tahvillerini elinde bulunduran özel amaçlı bir araçtaki fon birimlerine sahip olmasıyla desteklenen türev sözleşmelerdir.

Duyuru, teklifi onaylamadığını söyleyen OpenAI'dan tepki aldı. Ayrıca, Robinhood'un Avrupa düzenleyicisinin de incelemesine yol açtı.

Robinhood Crypto Genel Müdürü Johann Kerbrat, şirketin token'larının türev olduğunu açıkça belirttiğini söyledi.

"Artık yerleşmek için birden fazla güne sahip olmamanın faydalarını elde edebilmek için atılmış bir adım sadece" diye ekledi.

Robinhood sözcüsü, şirketin halka açık şirket token'larını blockchain üzerinde ihraç ettiğini ancak henüz blockchain üzerindeki işlemleri sonuçlandırmadığını söyledi.

Gemini yorum yapmayı reddetti.

ÇEKİRDEK YATIRIMCI KORUMALARI

Avrupa'da Robinhood, Kraken ve diğerleri "MiFID" türev kuralları altında faaliyet gösteriyor, ancak bazı hukuk uzmanları bu yasanın yeni ürünleri denetlemek için yeterli olmadığını söylüyor. Trump'ın kripto dostu ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu Başkanı Paul Atkins, kurumun potansiyel ihraççılara menkul kıymet kurallarından muafiyet sağlamayı planladığını belirtti.

Bu plan, Citadel Securities ve Menkul Kıymetler Endüstrisi ve Finansal Piyasalar Birliği gibi güçlü Wall Street oyuncularının muhalefetiyle karşı karşıya. Bu kuruluşlar, bu tür büyük yapısal değişikliklerin resmi bir kural koyma sürecinden geçmesi gerektiğini söylüyor.

SIFMA'nın uluslararası sermaye piyasaları başkanı Peter Ryan, "Bir menkul kıymetin blockchain'de temsil edilmesi, menkul kıymetlere uygulanan temel yatırımcı korumalarını ve diğer hükümleri değiştirmez" dedi.

Citadel Securities, Temmuz ayında SEC'e gönderdiği mektupta, tokenleştirmenin likiditeyi halka açık piyasalardan uzaklaştıracağı yönündeki endişelerini dile getirdi.

SEC sözcüleri yorum yapmayı reddederken, Citadel Securities de mektubun ötesinde bir yorumda bulunmadı.

MiFID'in denetlenmesine yardımcı olan Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi'nin sözcüsü, tokenizasyonun potansiyel risklerinin farkında olduklarını ve gelişmeleri izlediklerini söyledi.

Dünya Borsalar Federasyonu, yetersiz yatırımcı koruması ve likiditenin parçalanması nedeniyle düzenleyicileri tokenizasyona karşı sert önlemler almaya çağırdı. Ancak grup, Reuters'a yaptığı açıklamada, tokenleri geleneksel hisse senetleri gibi ele alacağı için Nasdaq'ın önerisini desteklediğini söyledi.

Konuya yakın bir kaynağa göre Coinbase ayrıca yatırımcılara geleneksel hisse senetleriyle ilişkili tüm yasal hak ve faydaları sağlayacak tokenleştirilmiş menkul kıymetler piyasaya sürmek konusunda SEC ile görüşmelerde bulunuyor.

Diğer ihraççılar ise geleneksel menkul kıymetlere, kara para aklamayı önlemeye, iflas korumasına ve diğer kurallara sıkı sıkıya bağlı kaldıklarını söyledi.

Kraken'in küresel tüketici başkanı Mark Greenberg, şirketin 1:1 teminatlandırma ve yatırımcı bilgilendirmeleri gibi "altın standart" sunduğunu, türev tekliflerini ise "borç senedi" olarak nitelendirdiğini söyledi.

Ondo Finance'in baş strateji sorumlusu Ian De Bode, "Doğru yapıldığında, tokenleştirme yatırımcı korumalarını aşındırmak yerine güçlendirir" dedi.